18 Ocak, 2010


Beni güç bırakan tek şey onu deli gibi özlüyor olmam, belki inanmıyacaksın ama onu her düşündüğümde içimde sonsuz bir heyecan duyuyorum, sanki oda beni düşünüyor, benim baktığım yerden bakıyor  geleceğimize sanıyorum. Kalbimizi birbirine bağlayan güç onun varlığını öyle derinden hissettiriyor ki , onsuz nefes bile alamıyorum. onu okadar çok seviyorum ki , yanımda olmadığı aylar boyunca sanki dünya kapkaranlık hiç güneş doğmayacakmış gibi....  

*** Sevmek nedir diye sormuştun ya, benim tarif  etmeye gücümün bile yetmediği dizeleri Sunay AKIN anlatsız sana...

SEVMEK


Saçak altına sığınmış
göçmen kuşun
kar tanecikleri arasında
düşen beyaz tüyünü de
görebilmek
İşte
sevmek

Sunay Akın




14 Ocak, 2010

Soğuk, kasvetli, bohem birgün, üşüyorum. Havadan mı neden bilmem ama ayrı bir ürperti var ruhumda,  canım hiçbirşey yapmak istemiyor. Ruhum yorgun ...



Onca zamandan sonra, bir o kadar yaşanmışlıkların, özlemlerin ardından ne değişiyor hayatlarımızda,
elimizden tutup gönlümüzü titretenlerin günün birinde bir yabancı rolüyle yanımızdan geçip gitmesine engel olabiliyor mu güzel günler?

kimselere anlatamayacağınız kadar özel ya da herkese haykırmak istediğiniz kadar heyecan verici anların bedelini kim ödüyor? hesabını kim kesiyor? değerini kim biçiyor?

yaşananları, dünyalara değişmeyeceğini söyleyen dillerden neler dökülüyor?

doludizgin yaşanmış sevdaların bitiş saatlerinde geriye dönüp de kim bakıyor ve de bakmaya değer görüyor?

öncesi ve sonrası arasında ne fark kalıyor?

ne katıyor hayatlar başka hayatlara?

hayatınıza girerken dünyaları getiren giderken getirdiklerini de mi alıp gidiyor yoksa?

hayalim aklım fikrim zikrim senden ibaret diyenler dönüş biletlerini de yanlarında mı taşıyor acaba?

sevdadan dönülmez!!!

dönülmüşse sevda değildir....

gelişiyle değişen bir dünyayı gidişiyle eski haline terk edecekse

gözünün içine bakmaya tenezzül etmeden  ellerini ellerinden çekecekse

o

yaşanmışlığa sevda denilemez!

-Alıntı-

13 Ocak, 2010

Ananemle telefonda konuşurken sesi kötü geliyordu, bende dayanamayıp cumartesi akşamı ziyarete gittim, kemik erimesi rahatsızlığı olduğu için fazla uzun yola gidemiyor, alışverişini de yapamıyor haliyle, giderken hemen hemen tüm eksiklerini alıp  götürdüm, nasıl sevindi keşke yakınımda olsada hep yardım edebilsem.. :((
Bu arada ananemin asıl ömrünü uzatan yaşadığı yer ve temiz hava ... Fotografı balkonundan çektim, manzara çok güzel değil mi.. 


Birlikte geçirdiğimiz 3 gün boyunca beraber yaşadığımız anılara yenilerini eklemiş oldum, bu arada 5 şişle çorap örmeyi öğrendim , algılamakta biraz zorlandım, epeyde fırça yedim...
Torun; ananeee topuğun bu örnekte ki gibi olması gerekmiyor mu sanki yanlış örüyorum ???
Anane; ammmaaaaaaaan torun kafan bişi almıyor mu senin gösterdim ya, ver bakiim nasıl yapmışsın, hea yanlış olmuş böyle olacaktı... (örgü en az 2 kere sökülür)
Torun; Poffff... ananeee pes ettim ben istemiyorm öğrenmek...
Anane; Herşeyden de gönlün çabuk geçiyor, bu yüzden evlenemiyorsun zaten :)))
Torun; saol anane yaa lafı nerden nereye getirdin...:(((

Sonuç; 1 adet çorap örmüş bulunmaktayım, umarım en kısa zamanda 2. eşini örmeye teşebbüs ederim. (Ananemle itişmeden de tadı çıkmaz ki)

Deniz otobusu pazartesi sabahı saat 8 de kalkacaktı lodostan dolayı seferler iptal olmuş, işyerimden izin aldım 2 gün yıllık izinimi kullanmış oldum.

08 Ocak, 2010



HOŞGELDİN 2010

Gelirken ayaklarını sürte sürte girdin değil mi kapımdan, bolca sağlık, mutluluk, huzur getirdin değil mi? Sevgilimide getirecekmisin çok özledim onu da getir olur mu :(( Umarım bu yıl diğer yıllardan çok daha farklı olur, tüm dileklerim-iz gerçekleşir.

Bugün ilk günüm ve fazla bişi yazmak gelmiyor aklıma hoşçakal günlük...

Etiketler: